image Saadet Pesen
 Neden-Nasıl

Yazı Tarihi : 21.09.2023
 E-Mail :

 

                “Dolar yükseldi ya, fiyatlar da onun için yükseliyor.” Ya da “Fiyatlar Avroya bağlı, yükseldikçe bizde de fiyatlar yükseliyor…” derdik, denirdi, diyorduk…

                Dışa bağımlılığımızın ve özellikle de ekonomik bağımlılığımızın sonuçlarıydı bunlar…

                Hele de “Gümrük Birliği” antlaşmasından (Zorlamasından) sonra, “Kadın” olduğu için beğenileri çokça alan dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in “Son sosyalist devleti de yıktık,” sevinç çığlıklarıyla yeri göğü inleten ve gündüz vakti havai fişeklerle kutlanarak üçüncü ülkelere olan ticaretimizin “İzne”(!) bağlı kılındığı dönemlerdeki genel geçer yol-tanım ilk tümcelerde olduğu gibiydi…

                Alıştık… Gözümüz döviz rakamlarında ve kulaklarımız borsalarda olmaya başladı…

                28/Mayıs/2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra, kabinenin (Anayasamızda ve yönetim biçimimin gereği sözlüğümüzde olmayan sözcük) kurulması, ithal ederek (ABD’den) koltuklara oturttuğumuz kilit noktalardaki (Mehmet Şimşek ve Gaye Hanife Erkan) yönetenlerimizden sonra izlemeye başladım. 18 küsurdan sonra ve kısacık zaman diliminde hızla 26-7 noktasına gelen dolar ve 29’lara çıkan Avro, zaman zaman küçük rakamlarla da de olsa iniyor ve sanki dengede durması gerekiyormuş gibi yeniden ilk yerine geliyor. Kısaca ciddi bir hareket gözlenmiyor…

                Ancaaaakk; FİYATLAR HEMEN HER GÜN HIZLA YÜKSELMEYE DEVAM EDİYOR!

Hani, fiyatlar döviz kurlarına göre ayarlanıyordu?

Yoksa o bir kalkan mıydı?

Daha doğru bir anlatımla olmak üzere;

1)      En kolay en güvenli VERGİ yolu olan benzin, motorin mi seçilmekte?

2)      Köylüye üretim için destek arttırmak yerine, Dünya Bankası’ndan faizli borç almak daha mı kolay?

3)      Üretene değil de tapu sahibine verilen desteğin kontrolü çok mu zor?

4)      “En kötü karar, kararsızlıktan iyidir,” sözü hiç mi akla gelmiyor? Dostu-düşmanı ayırt etmek zorlaştı mı?

5)      “İtibardan tasarruf olmaz,” sözüne sadıklık ne zamana kadar sürecek?

6)      Yarım asrı geçen AB sevdası, neden sürdürülmeye devam ediliyor? Yaşadıklarımız, AB ülkelerinin Türkiye’ye karşı tutumu, daha açık nasıl olmalı ki, “Biz bize yeteriz,” demeye başlayalım?

7)      NATO ve Birleşmiş Milletler (BM) varlığının, ABD demek olduğunu daha açık nasıl anlatabiliriz ki etkili olabilsin?

8)      Kuzeybatı, (Yunanistan) kuzey, (Ukrayna) kuzey doğu, (Ermenistan, NATO’ya dahil edilmek isteniyor şimdi de) güney (Suriye-Irak) sınırlarımızdan sarıldığımız NATO üslerini ne zaman göreceğiz?

Bunlardan sonra, neden ve nasıl demeyeceğim! Ancak,

“Anlamak mı istemiyoruz, görmek mi?” sorumu sormadan edemeyeceğim…

Bir dakikayı bile geri getiremediğimize göre, zamanı daha fazla hor kullanmayalım!

Akıl-Bilim-Enerji ve güç var bizde, KULLANALIM!


  YORUM YAZ
 
Adınız Soyadınız
 
Yorumunuz
 
 
  GÜNCEL
 
 
  GÜNCEL
 
  HAVA DURUMU
 
 
  FACEBOOK
 
 


 
  SOSYAL MEDYA
 
  HAVA DURUMU
 

 
 


 
 

 
Android Uygulaması iOS Uygulaması
 
 

www.herkesinhaberi.com | Siteden yararlanırken yayın politikamızı okumanızı tavsiye ederiz. mersincemiyet.com © Copyright 2024 Tüm hakları saklıdır.
İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz. herkesinhaberi.com İnternet Gazetesi basın ve yayın meslek ilkelerine uyar.

URA MEDYA