İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı tarafından düzenlenen ve bu sene elli birincisi gerçekleştirilen İstanbul Müzik Festivali’nde ilk defa seslendirilmek üzere, İKSV tarafından Fazıl Say’dan beste istenir.

Şimdiye kadar birçok şair ve sanatçıdan etkilenerek besteler yapan Fazıl Say, Cumhuriyet’imizin kurulmasında ve yüz yıldır yaşamasında temel sütun olan kadınlara yönelir. Eskiden yeniye on bir kadın şairin, İKSV’nın tanıtım sayfasında dile getirildiği gibi “içsel savaşlarını, hüzünlerini, barış arzularını, huzuru, iyiliği, kötülüğü, aydınlığı, karanlığı ve her şeye rağmen hiç yok olmayan umudu” anlatan şiirlerini besteleyerek ortaya   “Dünya Anne” şarkılarını çıkarır.

1-17 Haziran’da gerçekleştirilen 51. İstanbul Müzik Festivali’nde “Dünya Anne” şarkıları ilk defa seslendirilir. Seslendiren Seranad Bağcan olurken, ona piyanoda Fazıl Say, kontrobasta Volkan Hürsever, davulda Ferit Odman eşlik eder.

“Dünya Anne” şarkıları için Fazıl Say’a kulak verelim: “Kadın şairlerimizi bestelerken çok şey öğrendim, onların bu şiirlerde yansıttıkları onuru ve umudu hep hissettim, müziğe, seslerdeki anlamlara devşirirken, onların dünyasını çok iyi yansıtmaya çalıştım.”

Kendi ifadesiyle, özünde sözsüz müzik bestecisi olan Fazıl Say, vokal müzik bestelemekten de de uzak duramamış Türkçe, Almanca ve İngilizce birçok şarkı bestelemiş. Son şarkı projesi olan “Dünya Anne” şarkılarının güfteleri, kendisi ve ekibi tarafından, Şükûfe Nihal Başar, Ayten Mutlu, Gülten Akın, Nilgün Marmara, Sezen Aksu, Füru Ferruh’a, Birhan Keskin, Ece Temelkuran, Didem Madak, Bejan Matur ve  Selenay Koçer'in şiirlerlerinden seçilmiş.

İlk olarak İstanbul Müzik Festivali’nde seslendirilen şarkılar büyük beğeni toplayınca turneye çıkmak farz olmuş ve 14 Ağustos’ta Kuşadası’nda verilen ilk konserle Ege Turnesi başlamış.

Bu konser dizisinin bir ayağı da Altınoluk idi. 18 Ağustos’ta Altınoluk Amfi Tiyatro’da şarkıları dinleme şansı yakaladık.

Yekta Kopan’ın anlatıcılığı konsere ayrı bir renk kattı. Seranad Bağcan güçlü sesini ve yorumunu kullanarak, arkasındaki dünya çapında olan orkestrayla uyumlu bir şekilde seslendirdi şarkılarını.

Fazıl Say yine piyanoyla büyük bir aşk yaşadı, coşkusu bize kadar ulaşan. Kontorbasta Volkan Hürsever ustalığını konuştururken, Ferit Odman da davulda mucizenin nasıl bir şey olduğunu sergiledi.

Amfi tiyatronun oturumu rahatsız basamaklarını neredeyse tamamen dolduran binlerce kişi büyük bir sessizliği takip eden parça aralarındaki alkış tufanlarıyla yetmiş dakikanın nasıl geçtiğini anlamadı bile.

Konser bitiminde dinmeyen alkışlarla teşekkür ettik sanatçılara, onlar da bis olarak eski şarkı albümlerinden bir şarkıyı daha dinleme imkanı sundu bizlere.

Bir kez daha Cumhuriyet’imize şükran duyduk: dünya çapında sanatçılarımızın yetişmesinin önünü açtığı ve onların da bize bu eşsiz duyguları yaşattığı için…

Bir kez daha kadının gücünü, güzelliğini hissettik müziğe dönüştürülen mısralarında…