Cumhurbaşkanı Erdoğan, merkezi hükümet, Denizli Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin hayata geçirdiği 18 milyar lira değerindeki 232 tesisin toplu açılışını gerçekleştirdi.
Açılışın ardından Denizli OSB’de faaliyet gösteren bir tekstil fabrikasının 2 bin 500 kadın çalışanıyla bir araya gelen Erdoğan, programının son bölümünde Denizli Büyükşehir Belediyesi Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Genişletilmiş İl Danışma Toplantısına katıldı. Salonu dolduran gençlerin hazırladığı 6’lı masaya göndermeler içeren pankartları okuyarak sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstikbalimiz olan bu gençlik, evelallah 14 Mayıs’ta sandıkları patlatacak. Bugün gittiğimiz her yerde Denizlili hemşehrilerimizin sevgisiyle karşılaştık. Kadınlarımızla yaptığımız buluşma bir başka güzeldi. Bir siyasetçi için 7’den 70 tüm hemşehrilerinin gönlüne girmek, dünyanın en büyük şerefidir. Hemşehrilerimizin duası bizimle olduğu sürece, kimse biri durduramaz, kimse Türkiye’nin yükselişini engelleyemez. Biz de milletimizi çok seviyor ve sizler için gece gündüz demeden çalışıyoruz. Bugün 18 milyar liralık 232 tesisi Denizli’ye kazandırmanın mutluluğunu yaşadık. Sadece Honaz Tüneli bile yılladır beklenen bir projeydi. Dedik ya biz Ferhat’ız, milletimiz Şirin. Dağları delerek Şirin’e ulaşıyoruz. Onlar ise sadece muslukları açıyor. Hiçbir şeyden haberleri yok. Örnek gösterdikleri Paris metrosunun tavanından sular akarken, biz tüm dünyaya örnek olarak yatırımlar yaptık. Honaz Tüneli de bunlardan biri. Çift tüneli bugün halkımızın hizmetine sunduk. Bundan sonrada mevcut projelerinin yanı sıra hayata geçireceğimiz yeni projelerle Denizli’ye değer katmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
20 yıllık iktidarları öneminde imza attıkları önemli hizmetlere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siyasi bir projeden ziyade milli bir hedef olarak belirlediğimiz Türkiye Yüzyılı vizyonumuzu, 81 milyonun özlemi, hayali ve Kızıl Elması olarak görüyoruz. Türkiye Yüzyılı barışın, refahın, demokrasi ve kalkınmanın yüzyıldır. Türkiye Yüzyılı çekilen çilelerin boşa gitmediğini, verilen mücadelelerin zaferle neticelendirildiğini göreceğimiz bir asır olacaktır. Bunun altyapısını 20 yıldır hayata geçirdiğimiz demokrasi ve kalkınma hamleleriyle hazırladık. Ekonomisi kriz girdabında sürüklenen ülkemizi her yıl ortalama yüzde 5 büyüterek bugünlerin temelini inşa ettik. Siyasi, ekonomik ve askeri bakımdan ülkemizin paçasından aşağıya çeken her ne varsa hepsini tek tek ortadan kaldırdık. Yarım asır sonra IMF’ye olan 23 milyar dolarlık borcumuzu tamamen kapatarak ekonomik bağımsızlığımız biz tescilledik. Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini 27 milyar dolardan 130 milyar doların üzerine çıkararak hazinemizi bir inşa ettik. İhracatımızı 36 milyar dolardan alıp, 254 milyar dolara getirdik. 20 yıllık yatırımlarımızda Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun altyapısı oluşturduk. CHP ve ortakları, türlü bahanelerle bizi engellemeye çalışırken; hamdolsun biz yüzlerce başlıkta ülkemize eserler kazandırdık. İnsanlarımızın sıkıntılarını çözdük, Türkiye’yi dünya aile yarışacak imkanlara kavuşturduk. Bugün Türkiye Yüzyılı’ndan bahsedebiliyorsak, gerisinde sabırla örülmüş işte böyle bir birikim, altyapı, emek ve mücadele var” ifadelerini kullandı.
“Avare kasnak gibi dönüp duruyorlar”
Türkiye’nin bugün her alanda kendisine güvendiğine işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu:
“Gerektiğinde de yedi düvele meydan okuyorsa sebebi sahip olduğu bu güçlü altyapıdır. Bu iş öyle desteksiz atmakla, ağzına geleni söylemekle, hesapsız kitapsız esip gürlemekle olmuyor. Gece gündüz çalışıp, emek verip, gerektiğinde bedel ödeyip icratlarınızı gerçekleştireceksiniz. Bütün bunları da yaptıktan sonra bizim gibi çıkıp gururla eserlerinizi, hizmetlerinizi anlatacak, vizyonunuzu paylaşacaksınız. Eski Türkiye’de lafla peynir gemisi yürütmeye alışmış olanlar, biz bugün ‘Eser ve vizyon siyasetinde yarışalım’ deyince, kaçacak delik arıyorlar. Yok öyle yağma. Bu meydana çıkacaksınız, milletin terazisinde tartılacaksınız, eğer gücünüz ve yüreğiniz yetiyorsa hizmet kervanına katılacaksınız. Aksi takdirde avare kasnak gibi boş yere dönüp durmaya, boş teneke gibi sadece gürültü çıkarmaya devam edersiniz. AK Parti ile karşısındakiler arasındaki fark bu kadar açıktır, barizdir, nettir. Bir yolculukta önemli olan önce yoldaş, sonra yoldur. Siyasetçi ancak kadrosu, yol ve dava arkadaşları kadar güçlüdür. Bir ekip ancak kendisine önderlik eden liderinin ufku ve vizyonu kadar uzak görüşlüdür. Bir parti de ancak mensuplarının gayreti kadar topluma umut olabilir, işte burada olduğu gibi. Biz 20 senedir yürüdüğümüz uzun ince yolda bunu başardık. Vatandaşlarımızın desteği sayesinde önümüze çıkan tüm engelleri aştık. Rabbime, şahsıma sizler gibi yol arkadaşları verdiği için, sizlerle yol yürümeyi nasip ettiği için binlerce kez hamt ediyorum”
“Beceremiyorlarsa aday bulma konusunda kendilerine yardımcı olabiliriz”
Henüz adaylarını açıklayamayan 6’lı masaya gönderme yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kısır siyasi ihtirasların, günü birlik çıkarları için bir araya gelenlerin taksimatta nasıl birbirine düştüklerini hepimiz ibretle takip ediyoruz. Entrikanın, gürültünün, Bizans tipi taht kavgalarının ardı arkası kesilmiyor. Ortada fol yok, yumurta yok. Daha kazanılmış bir seçim yok ama bunlar hangi koltuğa kimin oturacağının kavgasına tutuşmuş vaziyetteler. Toplantı üstüne toplantı yapıyorlar fakat bizim karşımıza çıkarak, bizimle er meydanında rekabet edebilecek bir isim dahi bulamıyorlar. Bir arada ‘Seçim tarihi netleşsin, adayımız hazır’ dediler. Daha sonra ‘Aday belli ama yıpratmamak için açıklamıyoruz’ bahanesine sarıldılar. Şimdi de Anayasa'dan, Seçim Yasası'ndan bihaber çıkışlarıyla ‘Madem bizim adayımız yok, Cumhur İttifakı'nın da olmasın’ demeye getiriyorlar. Kendi seçmenleri başta olmak üzere milletin karşısına bir isimle çıkmak yerine, geçmişte söylediklerini inkar pahasına bize sataşıyorlar. Bizimle siyaset sahnesinde mücadele etmeye cesaret edemedikleri için 15 yıl önceki 367 vari hukuk skandallarıyla önümüzü kesmeye çalışıyorlar. Oynamasını bilmeyen önce ‘Yerim dar’, yerini genişletince ‘Yenim dar’ dermiş. CHP ve masadaki ortaklarının durumu aynen bu şekilde beceriksizliklerini, kifayetlerini çapsızlıklarını kabullenmek yerine her hafta yeni bir bahane üreterek kaçınılmaz akıbeti saklama yoluna gidiyorlar. Ama hangi siyasi hokkabazlığı denerse denesinler, mızrağı çuvala sığdıramazlar. Ne yaparlarsa yapsınlar, milletimizle bizim aramıza giremezler. Ne kadar kaçarlarsa kaçsınlar, sandıkta hesap vermekten kurtulamazlar. CHP ve şürekasına artık ipe un serme politikalarından vazgeçmeleri çağrısında bulunuyorum. Siyasi ayak oyunlarından medet ummak yerine, 14 Mayıs’ta bizimle sandıkta centilmence yarışacak birini bulmaları kendileri için daha hayırlı olacaktır. Eğer bu kadarını beceremiyorlarsa, ülkenin her meselesini çözmüş bir parti olarak elbette kendilerine yardımcı olmaya çalışırız. Ama her şeyi bizden beklemesinler. Madem binalarına siyasi parti tabelalarını asmışlar bu kadarını da bir zahmet kendileri yapsınlar. Şaka bir yana maalesef karşımızdaki hazin manzara budur. Biz kimin ne yaptığını, kimin ne dediğine bakmadan sözümüzü milletimize söylemeye yönümüzü, doğruya doğru dönmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Uluslararası basın kuruluşlarını eleştirdi
Türkiye’nin 14 Mayıs Pazar günü tarihinin en kritik seçimlerinden birini yaşayacağına işaret eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kendi ülkelerindeki seçimlerle bile doğru düzgün ilgilenmeyen uluslararası basın kuruluşları, Türkiye’deki seçim sürecini günbegün takip ediyor. Hatta takip etmenin de ötesine geçerek attıkları alçakça manşetler, yayınladıkları sinsi makalelerle kamuoyunu yönlendirmeye çalışıyor. Biz, bunları neyin rahatsız ettiğini, bize niye saldırdıklarını, ülkemizdeki seçimlere niçin burunlarını soktuklarının elbette farkındayız. Daha düne kadar bu basın kuruluşlarını ağlama duvarına çevirenleri de çok iyi biliyoruz. Bizim gibi aziz milletimiz de oyunu görüyor ve 14 mayısta bu emperyalist tetikçilerine yeter demek için sabırsızlanıyor. 14 Mayıs'ta sandığa gittiğimizde sadece kirli manşetlerle Türk siyasetini düzenlemek isteyenlere değil, aynı zamanda icazeti yurt dışında arayan mandacılara da ‘Yeter söz milletindir’ diyeceğiz. Sandıkta ülkemizi arka bahçeleri olarak görenlerle birlikte ithal ekonomi komiserlerinden derman dilenen aciz zihniyete cevabımızı da ‘Yeter söz milletindir’ diyerek vereceğiz. Tehditle, şantajla, baskıyla gözümüzü korutmaya çalışanlara ‘Yeter, söz de karar da gelecek de milletindir’ diyerek tepkimizi bir kez daha güçlü bir biçimde göstereceğiz. Bunun için önümüzde dolu dolu değerlendirmemiz gereken tam 104 gün yani 3 buçuk ay var”
“Gençler sandığın rengini belirleyecek”
Seçimde ilk kez oy kullanacak gençlere seslenen Erdoğan, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Başkaları sorumsuzca davransa da biz millete, ülkeye sokaktaki vatandaşlarımıza mesuliyetimizi asla ihmal etmeden yaklaşırız. Bugüne kadar kardeşliğin diline kadar inşallah bundan sonra 85 milyonun ebedi ve ezeli kardeşliği teminatı olmayı sürdüreceğiz. Önümüzdeki 104 gün boyunca bu şuurla hareket etmenizi bekliyorum. Özellikle kadınlarımıza ve gençlerimize ulaşmamızın altını çizmek istiyorum. Kadınlarımızla gerçekleştirdiğimiz programda onlara mesajlarımızı verdik. AK Parti her alanda olduğu gibi kadınlarımızın siyasi katılımı ve desteği konusunda da Türkiye’nin en büyük partisidir. Diğer yandan bu sene 6 milyonu aşkın genç ilk defa sandık başına gidecek. 14 Mayıs seçimlerinde, sandığı rengini gençlerin tercihi belirleyecek. Gençlerin en çok desteğini alan en fazla ilgi gösterdiği parti yine biziz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak 14 Mayıs seçimlerinde de gençlerimizin tercihleri noktasında ipi yine biz göğüsleyeceğiz. Bunun için tüm teşkilat mensuplarımızın vites yükseltmesini bekliyorum. Gençlerimizden tempolarını arttırmalarını kapı kapı dolaşmalarını özellikle istirham ediyorum. Sizlere veda etmeden önce kavlimizi yeniden tekrarlamak istiyorum. 2023 için kapı kapı dolaşmaya var mısınız?” (İHA)
|