TEİS Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, 7 Nisan Dünya Sağlık Günü dolayısıyla bir açıklama yaparak, sağlığın bireylerin fiziksel, zihinsel, duygusal ve toplumsal açıdan çevresiyle uyumlu bir şekilde işlev gösterebilmesine imkan verdiğini söyledi.
TEİS Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, 7 Nisan Dünya Sağlık Günü dolayısıyla bir açıklama yaparak, sağlığın bireylerin fiziksel, zihinsel, duygusal ve toplumsal açıdan çevresiyle uyumlu bir şekilde işlev gösterebilmesine imkan verdiğini söyledi.
Saydan, eczacıların ekonomik darboğazdan çıkmaya çalıştığını, eczaneleri yaşatmak için gerekli yerlere başvurularda bulunarak beklentilerini ilettiklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Ancak hala olumlu bir geri dönüş alamadık. Yıllardır sabırla beklediğimiz İFK (İlaç Fiyat Kararnamesi) düzenlemesinin sürekli ertelenmesi, halkın ilaca erişimini sağlayan 30 bin eczaneyi doğrudan tehdit ediyor. İki yılı aşkın süredir güncellenmeyen kademeli ilaç fiyat baremleri nedeniyle birçok eczane ekonomik darboğazda. Ne yazık ki son yapılan güncelleme mesleğimizin yaşadığı ekonomik sorunları çözmekten çok uzak. Eczanelerimizin işletme giderleri her geçen gün artıyor, gelirlerimiz ise bu artışı karşılayamaz durumda. Enflasyon karşısında hızla eriyen eczane ekonomileri, sürdürülebilir olma sınırına dayandı. Unutulmamalıdır ki eczanelerimiz, yalnızca biz eczacılara ait işletmeler değil; halk sağlığının teminatı olan, vatandaşın en kolay ulaşabildiği, ülkemizin dört bir yanına yayılan stratejik sağlık birimleridir.
Aynı zamanda ülkemizin milli servetidir. Bu nedenle ilaç fiyat baremleri, reel ekonomik koşullar dikkate alınarak ivedilikle ve kalıcı biçimde yeniden güncellenmelidir. 14 Mart 2023'ten beri uygulanan baremlerin eczane ekonomilerinin daha fazla zarar görmemesi ve ilaca kesintisiz erişiminin sürdürülebilmesi için, 1. kademede 745 TL'ye kadar, ikinci kademede 745 ile bin 491 TL, üçüncü kademenin de bin 491 TL ve üzeri olarak güncellenmesi büyük bir zorunluluktur. Yıllardır sabırla beklediğimiz düzenlemenin sürekli ertelenmesi, halkın ilaca erişimini sağlayan 30 bin eczaneyi doğrudan tehdit etmektedir."
"İLAÇ FİYATLANDIRMASINDA KULLANILAN KUR, REEL KUR KARŞISINDA İŞLEVİNİ YİTİRMİŞTİR"
Tüm dünyada yaşanan ekonomik dalgalanmalar ve Türkiye'deki reel kur ile ilaç fiyatlandırmasında kullanılan dönemsel avro kuru arasındaki farkın her geçen gün artmasının, ilacın bulunabilirliğini ciddi şekilde tehdit ettiğini ifade eden Saydan, "Özellikle ithal edilen ilaçların güncel kura göre temininde yaşanan zorluklar, önlem alınamazsa önümüzdeki dönemde de maalesef artarak devam edecektir. Görüldüğü üzere, ilaç fiyatlandırmasında kullanılan 21,67 TL’lik avro kuru, güncel 40 TL seviyesindeki reel kur karşısında işlevini yitirmiştir." değerlendirmesini yaptı.
İlacın bulunabilir ve ulaşılabilir olmasının hayati önem taşıdığını ifade eden Nurten Saydan, şöyle devam etti:
"Çünkü bulunamayan ilaç, en pahalı ilaçtır. Mevcut durumda ülkemizde ruhsatlı ilaçlara dahi erişimde ciddi sorunlar yaşanırken, yenilikçi tedavilere ve yeni ilaçlara erişim oranımız çok daha vahim bir tablo sergiliyor. Avrupa Birliği ülkelerinde bu oran ortalama yüzde 72 iken, Türkiye’de yeni ilaçlara erişim oranımız yalnızca yüzde 4 seviyesindedir. Oysa 2018 yılında bu oran ülkemizde yüzde 20 idi. Bu dramatik düşüş, sistemin sürdürülebilirliğini kaybettiğinin açık bir göstergesidir. Biz eczacılara göre, ilaç fiyatlarının belirlenmesinde kullanılan 'Dönemsel Avro Değeri' (DAD) artık geçerliliğini tamamen yitirmiştir. TEİS olarak diyoruz ki; 30 bin eczanede, binlerce eczacı ve sağlık çalışanı istihdam ediyoruz. 7 gün 24 saat, ülkemizin en ücra köşelerine kadar uzanan sağlık ağıyla ilaç temini ve sağlık danışmanlığı hizmeti veriyoruz. Birinci basamak sağlık hizmet sunucuları olarak, bu sorunun ivedilikle çözüme kavuşmasını bekliyoruz."
|