Tarih: 14 Ekim 2023 Cumartesi 11:10

İçerikten kaldırmayı değerlendiren hukukçular kararın hukuksuz olduğunu ve adeta haberin doğrulandığını ifade ettiler.

BirGün’ün dün manşetten duyurduğu Timur Soykan’ın yargı içindeki çürümeyi gözler önüne serdiği yazısı hakkında, yayınlanmasının üzerinden 24 saat geçmeden erişim engeli kararı verildi. Soykan’ın İstanbul Anadolu Adalet Sarayı’nda yaşanan rüşvet iddialarını anlattığı “Başsavcının rüşvet çığlığı: Çürüyoruz” başlıklı haberine, yazıda ismi geçen İstanbul Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Altun’un başvurusu üzerine erişim engeli getirildi. Haber hakkında İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından verilen erişim engeli kararında, Altun’un “gerçeğe aykırı ve kişilik haklarına saldırı kastıyla şeref, haysiyet ve onuruna yönelik hakarette bulunulduğunu” ileri sürdüğü kaydedildi.

Altun’un başvurusunun kabul edildiği kararda, “Başvuru dilekçesi ve ekleri incelendiğinde; erişime engellenmesi istenilen aşağıda belirtilen URL adreslerindeki yayınlarda, kişilik haklarını ihlal etmek kastı ile hareket edildiği kanaatine varıldığından talebin kabulüne dair aşağıdaki karar verilmiştir” ifadeleri kullanıldı. Kararla birlikte aralarında Timur Soykan’ın yazısının yanı sıra konuyu haberleştiren diğer internet siteleri, X’te yer alan gönderiler ve YouTube yayınlarının da bulunduğu 77 içeriğin erişime engellenmesine karar verdi.

Aynı mahkeme daha sonra ise Altun’un itirazı üzerine bu kez içerikten çıkarma kararı verdi.

YAZDIK O DA ENGELLENDİ

Erişim engeli kararının ardından sosyal medya hesabından paylaşım yapan Soykan, “Başsavcı, ‘Adliyede erişim engeli kararları parayla alınıyor’ yazdı. Bunu anlattığımız haberimize erişim engeli geldi” dedi.

İçerikten çıkarma kararını değerlendiren bilişim hukuku uzmanı Prof. Dr. Yaman Akdeniz, “Gazete manşetinde yayımlanmış bir haberin elektronik bir sürümüne bir yaptırım uygulanması söz konusu. Kaldı ki 2 tane karar arka arkaya geldi; önce erişimi engelleme kararı arkasından bu haberi paylaşan diğer haber sitelerinin haberi ve sosyal medya paylaşımlarının da kaldırmasına karar verilmiş. Bunların arasında Timur Soykan’ın tweetleri de var” dedi.

“Bu sansür girişimi bu haberin ve yazılanların daha fazla okunmasını sağlayacaktır” diye konuşan Akdeniz şunları söyledi: “Kaldı ki kararda bir gerekçe de yok. 80 tane haber ve içeriğe İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından yaptırım uygulanırken tek bir cümlede ‘kişilik haklarını ihlal etmek kastıyla hareket edildiği’ kanaatine varılmış. Timur Soykan’ın haberinde birçok kişinin ismi geçiyor ve ciddi araştırılması gereken iddialar içeriyor. Fakat talep edenin hangi kişilik haklarının ne şekilde ihlal edildiği kararda yazmıyor. Dolayısıyla bunu ancak sansür girişimi olarak değerlendirebilirim. Anayasa Mahkemesi Keskin Kalem ve Diğerleri Pilot Kararı’nda 5651 Sayılı Yasanın 9. Maddesi’nin Anayasa’ya aykırı olduğunu ve Meclis tarafından değiştirilmesi gerektiğine hükmetmişti. Bu bakımdan kararların herhangi bir hukuki niteliği olduğunu söylemek mümkün değil.”

HABER DOĞRULANDI

Eski Yargıçlar Sendikası Başkanı Mustafa Karadağ ise “Alınan kararla birlikte haberin içindeki haber gerçek oldu, böylece haber doğrulandı. Kaldı ki yargının hesap verebilirliği daha şeffaf hale gelmesi beklenirken yargının içinde sorunlar olduğunu özellikle de bir başsavcı tarafından dile getirilmesi de manidardır” ifadelerini kullandı. Karadağ, “22 senelik AKP iktidarının sonunda bütün başsavcılar neredeyse iktidarın onayıyla atanır. Buna rağmen başsavcının bile böyle bir şeyden şikâyet etmesinin ardından bu habere erişim engeli getirilmesi yargının hesap verebilirlik ilkesinin çok açık bir ihlalidir” dedi. Karadağ son olarak şunları söyledi: “Artık bağımsızlık ve tarafsızlıktan öte hukukçular için söylediğimiz ‘hukukçular şövalye ruhlu olurlar’ sözündeki ruhun yitirildiğini görüyoruz. Yargı artık insanların saygı duyduğu düzenden uzaklaşmış durumda. Yaşadığımız neo-liberal düzen yargıya da egemen olmuş durumda. Başsavcı ‘Piyasacı yargıya engel olalım’ derken, bu habere piyasacı bir şekilde erişim engeli getirildi.”

1896 HABER ENGELLETMİŞ

İstanbul Anadolu Adalet Sarayında para karşılığında erişim engeli kararı verdiği iddia edilen hâkim Sidar Demiroğlu'nun verdiği kararlara ulaşıldı. Free Web Turkey’in haberine göre Demiroğlu, 11 kararla en az bin 896 haberi erişime engelletti. Kararların üçü iktidara yakınlığıyla bilinen MET-GÜN İnşaat'ın sahibi Metin Güneş'in, ikisi de rüşvetle beraat ettirildiği iddia edilen TV100'ün patronu Necat Gülseven'in talebi üzerine verilmiş.

Demiroğlu'nun verdiği ilk erişim engeli kararı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuk olduğu TV100 canlı yayınında ekrana SADAT reklamı verilmesiyle ilgili haber ve paylaşımlar içindi. Tartışmalar devam ederken TV100 Patronu Necat Gülseven’in organize suç örgütü lideri Alaattin Çakıcı’yla olan fotoğrafları da paylaşılmış ve ikilinin ilişkisi sorgulanmıştı.

Konuyla ilgili 1.073 tweet ve 67 haber, Gülseven’in talebi sonrası İstanbul Anadolu 4. Sulh Ceza Hakimi Demiroğlu'nun 13 Mart 2023 tarihli kararıyla erişime engellenmişti.

Demiroğlu'nun imza attığı bir engelleme kararı Timur Soykan’ın bir haberi hakkında. Yakalandığı, 21 yıl hapis cezasına çarptırıldığı ve daha sonra tahliye edildiği de dahil olmak üzere yasa dışı bahis suçundan hüküm giyen Veysel Şahin’in adının geçtiği 32 haber, Şahin'in talebi üzerine Demiroğlu'nun 2 Ağustos tarihli kararıyla erişime engellenmişti.

1,5 AYDA 501 ENGEL

Free Web Turkey’in çalışmasına göre sade son 1,5 ayda en 501 haber veya içerik engellendi. Engelleme kararları genellikle yolsuzluk ve usulsüzlük haber veya içeriklerine dair oldu.

NE OLMUŞTU?

Soykan yazısında, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar’ın Hakimler ve Savcılar Kurulu’na göndererek adliyedeki rüşvet çarkını anlattığı yazısını gündeme getirmişti. Uyuşturucu kaçakçılarının, yasadışı bahisçilerin, milyonlarca lira gasp edenlerin nasıl tahliye edildiğinin, erişim engeli kararlarının para karşılığı verildiğinin ifade edildiği söz konusu yazıda Uçar, “Yargı içinde oluşmaya başlayan çete ve çetecikleri yok etmeliyiz” demişti. Uçar, HSK’ye gönderdiği yazıda şu ifadeleri kullanmıştı: “Öncelikle Adalet Bakanlığımız ve Hakimler ve Savcılar Kurulu himayesinde kendi aramızdaki kanserli hücreleri temizlememiz, tabiri caiz ise cerrahi müdahale yapmamız, gerekirse yargı içinde oluşmaya başlayan çete ve çetecikleri yok etmek için kemoterapi uygulayıp kanserli hücreyi toptan yok etmemiz gerekmektedir.”