Gezi Direnişi bu yıl da unutulmadı. Direnişin onuncu yıl dönümü için bir araya gelen Mersin Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri “karanlık gider gezi kalır” dedi ve yargılanması gereken kişilerin ölümlere neden olan kişiler olduğuna dikkat çekildi.
Seren SABUNCU
Tüm ülkeyi saran ve dünyanın birçok yerinde konuşulan Gezi Direnişi on yaşında. On yıl önce başlayan Gezi Direnişi’ni unutturmamak için bir araya gelen Mersin Emek ve Demokrasi bileşenleri Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda “karanlık gider gezi kalır” hatırlatması yaptı. Bileşenler adına basın açıklaması yapan Mersin Tabip Odası Başkanı Dr. Nasır Nesanır, asıl yargılanması gereken kişilerin Gezi Direşi’nde ölümlere ve yaralanmalara neden olan kişilerin olması gerektiğine vurgu yaptı.
“GEZİ MAHKÛM EDİLMEYE ÇALIŞILDI!
Mersin Emek ve Demokrasi adına basın açıklamasını yapan Tabip Odası Mersin Şube Başkanı Dr. Nasır Nesanır, “Toplumsal muhalefetin en temel hak ve taleplerinin açığa çıkarıldığı, barışçıl direnişin tarihsel ve meşru gerçekliğinin ortaya konduğu bir direnişin üzerinden tam 10 yıl geçti. Henüz geçtiğimiz günlerde sonuçlanan seçimlerde gezinin yarattığı değerler ayaklar altına alınmaya çalışıldı, Gezi üzerine yalanlar söylendi, gezi mahkûm edilmeye çalışıldı. Tıpkı 14 ay önce Osman Kavala, Can Atalay, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Hakan Altınay, Çiğdem Mater ve Mine Özerden’in haksız ve hukuksuz bir şekilde mahkûm edildikleri gibi” dedi.
“GEZİ BARIŞÇIL VE HAKLI TEPKİNİN ADIDIR”
Başkan Nesanır şöyle devam etti; “Geziye neden düşman olduğunuzu, onu neden mahkûm etmeye çalıştığınız çok açık; Niyetinizi ve korkularınızı biliyor, bu beyhude çabalarınızı reddediyoruz! Çünkü Gezi’yi yaşadık, biliyoruz! Gezi, bu ülke tarihinin en demokratik, en barışçıl, en yaratıcı, en katılımcı, en kapsayıcı, en kitlesel hareketidir. Hep birlikte konuşup karar vermenin, hayatı paylaşmanın, yaşama her boyutu ile sahip çıkmanın duvar yazısı olmuş halidir. Her türlü şiddete karşı her şehirde yankılanan barışçıl ve haklı tepkinin adıdır.”
“POLİS ŞİDDETİNİN YAŞAMLARIMIZI NASIL KARARTTIĞINI DA UNUTMAYACAĞIZ”
Polis şiddetini unutmayacaklarını ifade eden Nesanır, “Gezi’nin Haksızlığa, adaletsizliğe, keyfiliğe, dayatmaya, baskıya karşı direnmenin adı olduğu, bir parktan tüm ülkeye ve dünyaya yankılanan kente, doğaya, yaşama sahip çıkanların hep bir ağızdan, bir arada söyledikleri şarkı olduğunu asla unutmayacağız. Ancak bu şarkıyı susturmak için iktidar sahiplerinden güç alan, hukuk ve kural tanımaz polis şiddetinin yaşamlarımızı nasıl kararttığını da unutmayacağız. Onlarca arkadaşımızın gözlerini kaybetmesinin, binlercesinin yaralanmasının, bunun ardından faillerin ve azmettiricilerin cezasız bırakılmasının böylesi bir kural tanımazlıktan beslendiğine şahit olduk. Ethem Sarısülük ile Medeni Yıldırım’ı öldüren polis ve jandarma kurşunlarının, Ali İsmail’e yönelen ölümcül tekmelerin sahiplerinin, Abdullah Cömert’i, Ahmet Atakan’ı, Berkin Elvan’ı yaşamdan koparan biber gazı fişeklerinin, Hasan Ferit’i vuran mafyanın ve Mehmet Ayvalıtaş’ı bizden alan pervasızlığın bu hukuksuzluktan güç aldığını biliyoruz” dedi.
“YARGILANMASI GEREKEN ÖLÜMLERE NEDEN OLANLARDIR”
“Biliyor ve inanıyoruz ki: gezi eşitlik, özgürlük, adalet ve demokrasi için bu ülkenin sönmeyecek umududur” diyen Başkan Nesanır şöyle devam etti, “Gezi sürecine dair dava edilmesi, yargılanması gereken birileri varsa, amansızca ve kural tanımadan işte bu ölümlere ve yaralanmalara neden olanlardır. Bu ülkeye bir gün demokrasi gelecekse, onca baskı ve şiddete rağmen kısamadığınız seslerin Gezi’deki yankısından gücünü alacaktır. 2013’ün Haziran’ında Gezi Parkı’ndaki o rengarenk dayanışmacı anlayışı sahiplenen tüm yurttaşları, özgürlük ve demokrasi talebiyle ülkemizin geleceğine umut olan tüm kurumları, terör, darbe, dış güçlerin oyuncağı gibi asılsız ithamlarla lekelenmek istenen Gezi’nin gerçek tarihine sahip çıkmaya çağırıyoruz. Çünkü doktorların, gazetecilerin, avukatların, öğrencilerin, akademisyenlerin, ekoloji ve kadın hareketinin, LGBTİ+ların yanında hep birlikte kol kola girip baskılara karşı direnmeye devam etmenin yolu, kısacası demokrasinin yolu Gezi’nin gerçek tarihine sahip çıkmaktan geçiyor.”
MÜCADELE VURGUSU YAPILDI
Seçimlere de değinen Başkan, “Bu vesileyle henüz dört gün önce sonuçlanan seçimlerde Gezi’nin yarattığı değerlere saldırmasına rağmen yüzde 52 ile seçimleri kazananlara da sesleniyoruz; Biz milyonlarca insanız. Bizi yok sayarak, bizi görmezden gelerek ülkeyi yönetebileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Biz milyonlarca insan Gezi’den gücünü alan ve onun yarattığı değerleri sahiplenen toplumsal bir güç olarak ülkemizin emek, demokrasi, barış, özgürlük ve adalet mücadelesini bundan sonra da tüm gücümüzle sürdürme kararlılığında olduğumuzu kamuoyuyla paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.
|